23 Nisan 2015 Perşembe

12 Kızgın Adam

Yazar: Reginald Rose
Sayfa sayısı:59
Orijinal Adı: 12 Angry Men

Özet: Sıcak bir New York yazı, 1957 yılında, 12 kişiden oluşan bir grup jüri toplanmış ve bir davayı tartışmaktadırlar. Dava, fakir bir mahallede yaşlı babasının cinayetiyle suçlanan 19 yaşında bir oğlanla ilgilidir. Amerikan yasalarına göre jürinin kararı (suçlu veya suçsuz olmak üzere) oybirliğiyle olmalıdır çünkü tartışılan ceza elektrikli sandalye ile idamdır. Eğer kararda oybirliğine varılamazsa jürinin kendini feshetmesi ve davanın başka bir grup jüri tarafından yeniden görüşülmesi gerekmektedir. Ancak jürilerin 11'i bu davanın birkaç dakika içinde (gencin aleyhine) çözüleceğine inanırken bir jüri ( 8. jüri) çocuğun ''suçsuz'' olduğuna kanaat getirir. Diğer jüriler her ne kadar bu karara karşı çıkıp adamı kararını değiştirmeye çalışsalar da 8. jüri oralı olmaz. 8. jüri böyle mühim bir konuyu tartışmadan yargılamak istemediğini açıklar ve delillerin üzerinden hep beraber geçmeye başlarlar. İlk kanıt bir görgü tanığıdır. Ölen adamın alt komşusu olan yaşlı adam, mahkemedeki ifadesinde gece 12.10'da yukarıdan yüksek sesler geldiğini öne sürmüştür. Başka bir görgü tanığı olan karşı apartmandaki kadın ise, o sırada apartman dairelerinin arasından geçen trenin ardından cinayeti gördüğünü iddia eder. Zamanla bütün kanıtlarda birer ''haklı şüphe'' olduğu ortaya çıkarılır ve uzun bir gün sonunda, herkes -gerçekten inansa da inanmasa da- bütün önyargı ve egolarından arınır; genç çocuk oybirliğiyle suçsuz bulunur.

Anafikir: Adalet her zaman yerini bulur. / Başkalarını etkileyecek bir karar verirken her zaman tarafsız düşünmeliyiz. / Eğer savunduğun şeyin doğru olduğuna inanıyorsan, bu fikri savunan tek kişi olmanın bir önemi yoktur.

21 Nisan 2015 Salı

Konuk Değil Baş Belası

Yazar: Christine Nöstlinger
Sayfa sayısı:166
Orijinal Adı: Das Austauschkind

Özet: 13 yaşındaki Ewald Mittermeier'in annesi, oğlu Ewald ve kızı Bille'nin notlarına takmıştır. Üstelik Ewald'ın İngizilizcesine "iyi" yerine "orta" gelince iyice kızar ve konuk öğrenci çağırma kararı alır. Ewald, anne ve babasının onunla ilgili bir karar alırken onun fikrini sormamasına çok sinirlenir ancak yapabileceği bir şey olmadığını da bilmektedir. Konuk olarak zeki, terbiyeli ve kibar Tom yerine elinde çok sevdiği ve yanından ayırmadığı taş koleksiyonu bavuluyla düzensiz, pis ve içine kapanık abisi Jasper çıkagelince olanlar olur. Odasından hiç çıkmadığından dolayı, çağrılma nedeni olan Ewald'ın telaffuzuna da hiç katkısı olmaz. Ancak ilk geldiğinden beri ailede Jasper'ı seven ve onun gerçek yüzünü görebilen tek kişi olan Bille'nin sayesinde Jasper utangaçlığını üstünden atmaya başlar ve bu afacan üçlü, yaz boyu çok eğlenirler. Bu arada Jasper'ın bu garip davranışlarının sebebi de ortaya çıkar: Biyolojik babasının eski karısı Mary, Jasper'ın yanında kalmak istediği tek ebeveyndir. Ancak Mary yasalar karşısında Jasper'ın akrabası bile sayılmadığından ve Jasper henüz reşit olmadığından bu istediği olmamaktadır. Mary'nin yolladığı mektuptan Mary ve yeni kocasının Ewaldlarla yolculuk yaptıkları yerlere yakın bir yere, Roma'ya, tatile geleceklerini öğrenince heyecanlamıştır. Ama gidemeyeceğini düşünmektedir ve buna çok üzülür ve böylece içine kapanır. Yolculukları sırasında Ewald ve ailesine de durumu anlatan Jasper, Roma'ya gidebileceklerini öğrenince havalara uçar ancak bu sefer de Mary onları istemez çünkü Mary, tekrar görüşmenin 'eski yaraları kanatacağına' inanmaktadır. Bu krizi takip eden küçük çaplı kaçış planları da işe yaramaz. Jasper'ın İngiltere'ye dönme vakti geldiğindeyse Ewald'ın ablası Billie ile nişanlanırlar -çünkü bir daha sevdikleriyle aralarında kan bağı olmadığı için acı çekmek istememektedir- ve misafirliğin sonunda, ''baş belası'' artık bir konuk değil, ailenin bir üyesi olmuştur.

Anafikir: Karşılıklı sabır ve hoşgörü, her kapıyı açar. / Kitabı kapağına göre yargılamamalıyız. / Farklılık, dışlanmaya sebep olmamalıdır.